SENİ ANLATTIM Seni anlattım. sessizce gözlerimden akan yaşlara, Eylül vurgunu bir bahardı. Bir nehir gibi boşaldı, Gözlerimden sürgün sular Seni bulutlara,anlattım. Okyanuslara sığmayan sevdanı. Kavrulurken ateşinden mavi gökyüzü, Bendini aşan sular gibi- coştu bulutların gözyaşı. Seni maviye kanat çalan, martılara anlattım. kesildi kanat sesleri. çığlığından hasret döküldü- albatrosların kan kızılı. Seni anlattım, Yüreğime Susuz kuyulara su doldu. seni anlattım göz bebeklerime dökülüp durdu boşluğuna dipsiz kuyunun, Seni anlattım, kaktüs ağaçlarına Zulüm boy verdi kenger dikeni gibi Bir tarih akmaktaydı ki gözlerimden- dikenler güle döndü. Seni anlattım, bozkır gecelerine sızısı dinmeyen türkü oldun dilerimde. Ay ışığının şavkı altında, bir bebeye ninni söyler gibi, Başladın acılara tutunarak emeklemeye. Seni anlattım, dolunaylı bozkır gecelerine. Aşk susmuş hasret dara çekilmiş Boynu bükük kalmış çocuksu sevinçler- sevda kızılında vurulmuş düşlerim. Seni anlattım Geceye serpilmiş düşlerin serinliğine Dudaklarıma asılı sözler İlmeğinde kaldı celladın.. Seni anlattım, Seni parçalanan yüreğime. Albatroslar denizi selamladılar Sırıl sıklım bir ezginin notalarında… Seni anlattım Umudu ansızın uyandıran sabahlara Çiğ yağdı gün doğumunda Döküldü kızıl dere gözlerime Nur hak henüz su vermedi güllere. Seni anlattım seni. Sevdasına kurban olduğum. Gelişin dünden uzak olsa da Ki, bilirim yarından yakın Sosyalizm rüyasıdır- ezilen tüm dünya halklarının. Ve benin özgürlüğüm..  Seni anlattım İbrahim. Deniz Taylan Mahir yüreklim. Bir gün doğumunda karadenizin sularına Canan, Zehra, İdil, Birlikte durdular Dalgaların Halayına… 1987 6 mayıs karşı yaka 1992 Ankara Abdullah Oral

Hürriyet Aşkı


Bir yanlışlık var, bu işte

Canımı namlusuna sürdüm hürriyetin,

Dilimi vurdu içimdeki sızılar 
Bir zehir zemberek dünya 
Bilinmez ki hangi sırlar gizli,

___________ bu geliş gidişte

Hızla dolaşırken damarımda kan
Kollarım çaresiz, düşer iki yanımda
Canımı içimden yırtar,

                     parçalarlar umudu!
Tepeden tırnağa kana boyanır sokaklar..

Yürek, acı öğütür zaman değirmeninde
acılar büyüyerek gelir

sevdan seni büyütür içimde
Gönül, serasında boylanır, hürriyet aşkı 

Ulucanlarda hala asılı yorgun gövdemiz
Nasıl da ölümüne yaşamıştık, aşkı ,

        Tertemiz özgür bir dünya için!

Varsın  hasret kendi adından utansın
Elbet ağırdır özgürlüğe /  aşkın bedeli 
Boynumdaki kement değil

Ayrılık, ilmeğidir boynumu sıkan!....

İçimdeki düşler, sağanağa çıkıyor
Yağmur eliyor gözlerin tüketilen bir ömre
Çıldırıyor mantık;

 __dilimde isyan senden yana çıkıyor
Sen gidiyorsun, ben eksiliyorum!...

Özgürlüğü düşledim;
Gayrı içime sıkılıyor, dilimdeki ezgiler,
Sensiz, ölmek bile zor, bu şehirde,

Sen tulumunu kaybettin / ben sınıfımı ey hürriyet……….

Abdullah Oral

Ben şairim,

duyarım kır çiçeklerinin dolunaylı bozkır gecelerindeki titreyişini de. asarım gözlerimi gün doğumuna. daha iyi koklayabilmek için seher yelini

Umut Her Şeydir

Umut fakirin lokmasıdır

Umut İş, iş dönüşü yüzü gülen çocuklar

Umut fırıncının camındaki o sıcak ekmek,

Hayatın çarkları hep umut üzerine döner

______________Özgürlüktür umut….

Sıcacık bir somun ekmeği verir gibi

Sevdiğin kadının, sevgisini sana sunuşunda,

__________________________ saklıdır umut..

Umut her yerde

İlkbahar sabahındaki çiy damlasında

Uçuşan kelebeğin sevincinde

Çoşkun akan nehirde, kırlangıcın kanadında..

Bahara çıkan kuş cıvıltılarında umut

Yeni doğan bebeğin

__________dünyaya açtığı gözlerinde

Balıkçının çektiği ağda

________Vira vira sesleridir umut

Umut bazen kurumuş toprağa düşen.

______________ ilk yağmur damlasıdır..

Bazen dalda tomurcuklanan gül

Bir Selvi dalında salınan yaprak

Denizin hırçın dalgalarında zıplayan balık

Bazen özlemlerin kucaklaştığı anlarda

___________Sevdalına sarılmaktır umut..

Dolunaylı bir gece sevdiğinin eli

Sevgilinin dudaklarında esen ılık meltem

Sevgi filizlenen tüm yüreklerde

_______Doyumsuz yaşanan aşktır umut….

Umut bazen dağlarda yakılan çoban ateşi

Bazen çığlıktır,

__Nefesini yettiği ana kadar dudaklarından patlayan.....

Bazen ayaz gecelerde doğan ay ışığı.

Bazen bir mermidir__

______Hain ve kalleş duruşlara

_________ özgürlük adına namludan fırlayan……

Abdullah Oral

Uzak Öteler

Ötelere bir yerlere bakan gözlerim ile

_____________ yargılıyorum kendimi..

Biz nasıl sessiz gölge olduk sınıf savaşında

Yanıtı suskunluk olan sorularda saklı, aklımda

Dizlerimde 15 16 Hazirandan sonra,

__________ Hala soluklanan bir hüzün...

Geçmiş balkonlarından esen,

_____Umut rüzgârlarına karışıyor duygular

Sokaklardan!

 Panzerlerden yayılan motoryağı kokusu

Asker kokusu, barut kokusu geliyor hala..

Gayrı rüzgârın gözleriyle bakıyorum

_________________ geçmişine, dünyanın…

Tuhaf bir iç sarsıntısı, bedenimde,

_____Yedi nokta iki deprem algısı misali,

Emeğin suya düşen uykulu sureti, gözlerimde

Uzak ötelere taşıyor yüreğimdeki isyanı..

Gecenin uzak bir yerlerinde,

_____Sıçrayarak uyanmış bir çocuk ağlaması…

Karanlık sevgi boşluklarında döner iken gözlerim

Torna aynasını tutan, fener milindeyim

Gözlerim kendi içimde yuvarlanıp duruyor

Zamanımın örülü dehlizlerinden geçiyorum….

Yüreğim hala,

Hayatın rüzgârlara açık uğultuların kıyısında,

Yorgun omuzlarım düşmüş

________Yarına dair düşler gergin,

Gözlerimde hala soluk bir resmin ayak izleri….

Yoksul sıcaklığına sığındığımız evlerin,

_____________rutubetli odalarında,

Soluk bir resmin serinliğiydi, dilimde titreyen

Ve Tamamlanmamışlaraydı!

___ dilimdeki şiirden yansıyan eziklik duygusu,

Bedenim yara almış balıkçı kayığı gibi,

__________Dilimde batıp gitme korkusu,

Geceden ve karlı kapı eşiklerinden geçer gibi,

Yüzümüzden dökülüp gidiyor hala

_______O çocuksu mahcup bakışlarımız

Dilimde sızı oluyor göğsümde dağılan sancılar,

Ve artık o rüyaların gölgeleri bile ürpertiyor,

_______________________ duvarda asılı perdeleri..

Omuzlarımdan!

Ayakuçlarıma kayan sızıların kıvrımlarıyla

Istıraplı yılların üzerini örter, gibi örtüyorum,

İçimdeki geçmişim ayak izlerinin üzerini

Ki, bedenimde hala geçmişimden sızan ışık,

_____________________Işıtıyordu odayı…..

Kendimden Kaçamıyorum

Geçmişine bakmak yasaktı ona

Ki ne zaman geçmişine dönse yüzü

Gözlerine geleceğim güneş doğuyordu

O alanları kuşatan büyülü sokaklarında

 ____________kaybolmayı seviyordu.

Oysa kaldırımlara bile yabancıydı şimdi yüzü

Yönünü her geçmişine döndüğünde

Kaybolup gidiyordu kavganın ötelerinde?

İnsan her şeyden kaçabilirdi ama

___________ kendinden kaçamıyordu!

Şafağın sancısı gözlerinde,

Gün doğumu bekliyordu

Yüreği pas tutmuş insanlar

İhanet ediyor diyorlardı kendi ellerine

Hak aramak suç,

Emeğin üzerindeki sömürüyü anlatmak,

_________________________ hayli güçtü!

Kendi yüzünü yitiren insana..

Yakılacak adam diyorlardı

________Halklar kardeştir diyenlere!

Günah diye yazılıyordu isyan beyaz kâğıda!

Koskoca bir tarihin sızısı kollarımda

Hak yerini almak için ısrar ediyordu sofrasında….

Yarının sancısı gözlerinde doğumu bekliyordu,

Kendinden kaçamayışların diğer yanı ölüm!

Öyle ya hürriyet kavgası, imkânsızı severdi…

Özgürlüğün adını taşıyan,

_____İmkânsız bir sevda düştü gönlüne

Son buldu kaçamak,

Korkmadan bakmayı öğrendi sonunda,

__________________ kendi gözlerine…..

Olmayacak düş değildi bu,

Sarılabilseydik kendi ellerimiz ile o son kavgaya

Dudaklarından dökülen son sözler

___ acıtıyordu hala kendi içini!

Ben kavgamı seviyorum,

__________ boş bırakılan sokaklara

_____________________kaldırımlara inat……..

                                 17 Haziran 2008

Emek ve İnsan

Yüreğini insan onurunun erdemine açan emekçi

Aç bir çocuk gibi düşlerini emer,

_______________ gecenin kara göğsünden

Yüreğiyle kucağında uyutur kalır özlemlerini

Ki gecenin sabahında, yeniden başlar yürek sızıları..

Çocukları üşümesin, aç kalmasın diye

Sabahın ayazında, gün henüz ağarmadan, düşer yollara

_________________Açlık kokar kendi soluğu

Çoktan unutmuştur sabah çayını..

Hasretin sarhoşluğuna uyanır iken gözler

Çarmıha gererler haykırışlardan

Zulasında yetim kalmış şiirleri.

________________________Okşar dilini..

Yatağı musallasıdır yorgun uzanışların,

Alın terine buladığı lokması üşür dudaklarında

Ki kefen gibi uzat gözünü toprağına

Aklında firara çıkar, direniş türküleri

Gözleri odasının sol köşesine asılı kalır.

_______Ki yüreğinin sol yanı darağacıdır……

Abdullah Oral